Diş hekiminiz hidrojen peroksit içeren beyazlatma jelini dişlerinize uygular. Süreci katalize etmek için güvenli UV ışınları uyguladıktan sonra jel parçacıkları daha hızlı hareket etmeye başlar. Ağartma jeli, gözeneklerinden diş minesine nüfuz ettiğinde, lekeleri kimyasal olarak parçalamaya başlar.
Seçilebilecek iki tip tedavi yöntemi vardır. Bunlardan ilki dişhekiminizin muayenehanesinde daha hızlı sonuç alınan yöntemdir (Office bleaching), diğeri de eviniz de kendinizin uygulayacağı yöntemdir (Home bleaching).
Zaman içinde oluşan sarı ve hafifçe kahverengi renkleşmeler en iyi sonucu verirler. Koyu kahve, mavi-gri renkleşmeler ise dişin en derin yapılarına yerleşmiş zor beyazlatılan renkleşmelerdir.
Bu tür renkleşmeler genellikle dişin gelişimi esnasında tetrasiklin gibi antibiyotiklerin kullanımı sonucu oluşur ve istenilen sonucun elde edilmesi için beyazlatma seans sayısının artırılması gerekebilir.
Diş beyazlatmanın etkisi genellikle 1-2 sene arasında değişir. Eğer yoğun sigara içmiyorsanız, dişleri renklendirecek gıdaları fazla tüketmiyorsanız bu süre daha da uzar.
Ayrıca klinikte yapılan beyazlatma işlemi evde yapılan beyazlatma işlemi ile 3-6 ayda bir desteklenirse süre uzatılabilir
Muayenehanede yapılan beyazlatma işlemi ortalama 30 dakika ile 1 saat arasında sürer. Beyazlatmadan birkaç gün sonra dişlerin rengi son halini alır.
Muayenehanede alınan ölçü ile oluşturulan plaklara yerleştirilen jeller ile yapılan ev tipi beyazlatma işlemi ise jele göre 1-2 hafta içerisinde sonuç vermektedir.
Beyazlatma sonrası çay, kahve, sigara, kırmızı şarap, vişne suyu gibi dişi renklendirebilecek gıdalardan uzak durmakta fayda vardır. Genel ağız bakımına dikkat edilmesi de renkleşmelerin tekrarlamasını önleyecektir.
Diş hekimlerinin uyguladığı beyazlatma yöntemleri dışında, eczane ve marketlerde satılmaya başlanan beyazlatma kitleri hızla yayılmaktadır. Bunları tedavinin risklerini artırdığı için tavsiye edilmemektedir.
Dişeti hastalığı ve ya diş çürüğü olan dişlerde ve hassas dentin dokusu olan dişlerde zararlı olabilirler. Bu beyazlatma ajanlarının mutlaka bir hekime danışarak kullanılması gerekir.
Doğru prosedürde uygulanan beyazlatma işleminin dişlere herhangi bir zararı yoktur.
Beyazlatma ile sonuç alınamayan ileri derecede renkleşmiş dişlerde, yapısal formu ve şekli kötü olan dişlerde, ayrık dişleri birleştirmede, kırık veya aşınmış dişlerin restorasyonunda, eski dolguların düzeltilmesinde, çapraşık ve eğri dişlerin düzeltilmesinde uygulanabilir.
Eğer diş etleriniz de bir tedavi veya estetik açıdan bir müdahale gerekmiyor ise 2-3 seansta yani 1 hafta içinde yeni bir gülümsemeye sahip olabilirsiniz.
Günümüz yapıştırma teknolojilerinin yapışma değerleri çok yüksektir. Eğer hekim uygulamada teknik hassasiyete uygun hareket ederse laminalarınızı kendi dişiniz gibi kullanabilirsiniz.
Porselen lamina camsı bir yapı olması nedeniyle leke tutmayan bir özelliğe sahiptir. Çay, kahve sigara kullanımında aşırıya kaçılmadığı ve ağız bakımına dikkat edildiği taktirde sararma göstermeyeceklerdir.
Estetik diş hekimliğinde amaç hem görsel hem de fonksiyonel olarak tatmin edici sonuçlar almaktır. Bu amaçla estetik dolgular, şekil ve renk olarak doğal diş formuna en yakın seçenek olduğu için kullanılmaktadır. Böylece hasta dolguyu ve kendi dişini birbirinden ayırt edememektedir.
Metal dolguların yerini alan estetik dolgular gelişen teknolojiyle birlikte daha dayanıklı ve fonksiyonel hale geldi. Malzeme içeriği geliştirilen ve sağlamlaştırılan estetik dolgular dolgulardan çok daha uzun ömürlü, estetik ve sağlıklı bir yapı sunmaya başladı.
Hayır, dişlerinizin rutin bakımı yapıldığı müddetçe dişte tespit edilen bir çürüme ya da kırık yoksa estetik dolguyu değiştirmek gerekmez. Ancak düzenli kontrollerle dolgularınızın durumunu hekiminizin değerlendirmesini sağlamalısınız.
Estetik diş hekimliği, tamamen gülüşün güzellik yönüne odaklanan bir diş hekimliği alanıdır. Oranları sabitlemek ve gülüşünüzün doğal güzelliğinizi tamamlamasını sağlamakla ilgilidir. Güzel bir gülümsemeye sahip olmak siz ve hayatınız için hem duygusal hem de fiziksel olarak harikalar yaratabilir.
İmplant yapılacak hastanın öncelikle genel sağlık durumu değerlendirilir ve ağız içi muayenesi yapılır. 3 boyutlu radyografik görüntüler ile mevcut kemiğin implant için uygunluğu değerlendirilir. Bu radyografi üzerinden milimetrik ölçümler yapılarak hangi uzunluk ve çapta implant uygulanacağına karar verilir. Ön planlama gerçekleştikten lokal anestezi altında işlem aşamasına geçilir. Çene kemiğinde implantlar için yuvalar açılır ve bu yuvalara implantlar yerleştirildikten sonra dikiş atılarak işlem sonlandırılır. Operasyondan ortalama 1 hafta sonra dikişler alınır ve kontrol muayenesi yapılır
Dental implant; ağızda eksik dişlerin yerine çene kemiği içerisine yerleştirilen titanyum vidalardır. Bu vidaların üzerine yerleştirilen kron, köprü gibi hastaya uygun diş protezleri ile eksik dişlerin yeri doldurulur.
İmplant yapılacak hastanın öncelikle genel sağlık durumu değerlendirilir ve ağız içi muayenesi yapılır. 3 boyutlu radyografik görüntüler ile mevcut kemiğin implant için uygunluğu değerlendirilir. Bu radyografi üzerinden milimetrik ölçümler yapılarak hangi uzunluk ve çapta implant uygulanacağına karar verilir. Ön planlama gerçekleştikten lokal anestezi altında işlem aşamasına geçilir. Çene kemiğinde implantlar için yuvalar açılır ve bu yuvalara implantlar yerleştirildikten sonra dikiş atılarak işlem sonlandırılır. Operasyondan ortalama 1 hafta sonra dikişler alınır ve kontrol muayenesi yapılır.
İlk muayenede gerekli klinik ve radyografik muayeneler ağız diş ve çene cerrahları tarafından yapılarak hastanın genel sağlık durumu değerlendirilir ve ağız içi muayenesi yapılır. Hastanın tedaviden beklentileri ve 3 boyutlu radyografik görüntüler ile mevcut kemiğin implant için uygunluğu değerlendirilir. Bu radyografi üzerinden milimetrik ölçümler yapılarak hangi uzunluk ve çapta implant uygulanacağına karar verilir. Estetik değerlendirmeler yapılarak hastaya en uygun üst yapı seçimi gerçekleştirilir.
Dental implant uygulaması cerrahi bir işlemdir. Alanında uzman ve yeterli donanıma sahip çene cerrahları tarafından uygulanması tedavi sonrasında yaşanacak geri dönüşü olmayan problemlere sebebiyet vermemek adına dikkat edilmesi gereken bir husustur.
İmplant diş tedavisi ile yeterli sayıda destek dişi bulunmadığı için hareketli protez kullanmak zorunda kalan hastalara sabit protezler uygulanır. Komşu dişler kesilerek köprü uygulaması ile karşılaştırıldığında; implant tedavisi ile komşu dişlerin kesilmesine gerek kalmadan ağız içinde bulunan eksik diş tamamlanabilir. Hareketli protez kullanan ama kemik yetersizliğinden dolayı protezi tutmayan hastalarda implant yerleştirilip proteze bağlanarak implant tutuculuğu artırıla bilinir. Dental implant; günümüzde diş eksikliklerinde kullanılan tedavi yöntemidir.
İşlem süresi, uygulanacak implant sayısına göre farklılık gösterebilir. Ortalama implant başı 10 dakika gibi bir sürede cerrahlar tarafından yerleştirilir.
İmplant tedavi süresi hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Bazı vakalarda all on four implant uygulamasıyla aynı gün protez aşamasına geçilebildiği gibi bazı hastalarda da ek cerrahi işlemler sebebiyle uyum süreci yaşanabilir. Üst çenede ortalama 3 ay, alt çenede ise ortalama 2 aylık bir sürede implantların kemikle birleşmesi beklenir ve üzerlerine porselen kaplamalar yapılır. İnce veya yetersiz yükseklikte kemik varlığında ek işlemler uygulanmışsa bekleme süresi 6 aya kadar uzayabilir.
Kontrol altında olmayan önemli bir sistemik hastalığı olan, radyoterapi veya yakın dönemde kemoterapi alan bireylerde yapılması sakıncalıdır. Cerrahın implant yapılması ön görülen her hastanın sağlık geçmişini bilmesi bu sebep ile önemli bir husustur.
Büyüme gelişimi tamamlanmış ve sağlık durumu elverişli olan her hastaya implant tedavisi yapılabilmektedir. Kemik gelişiminin tamamlandığı yaş kadınlarda ortalama 15-16, erkeklerde ise 17-18 yaşlarıdır. Bu yaşlardan sonra her yaşta implant tedavisi yapılabilmektedir. Yapılan çalışmalara ve araştırmalara göre yaşlılık implant tedavisinde bir risk oluşturmamaktadır. Bu yüzden implant uygulamasında bir üst yaş sınırı yoktur.
Bazı sistemik rahatsızlıklar dental implant uygulamalarına engel olabilmektedir. Tedavi için başvurulan hekime sağlık durumunuz hakkında detaylı bilgi verilmelidir.
Yapılan birçok çalışmada sigaranın implant ile kemik bütünleşmesini engellediği kanıtlanmıştır. Sigara içen bireylerde, implantın düşme olasılığı normalden 2-3 kat daha yüksektir.
Beyaz renkli sert bir metal olan Zirkonyum elementi, diş hekimliğinde “zirkonya (zirkonyumdioksit)” şeklinde kullanılır. Kırılma direnci çok yüksek, biyouyumlu bir materyaldir. Nikel-titanyum gibi metal elementlerine alerjisi olan hastalar için de uygun bir seçimdir.
Işık geçirgenliği kazımayla işlenebilir ve cilalanabilir yapısı sayesinde ön/arka tüm restorasyonların yapımında kullanılabilir. Doku dostu olduğu içinde diş hekimliğinde tercih edilen restorasyon malzemelerinden birisidir.
Yapılacak restorasyonun türüne ve sağlıklı dişin miktarına göre dişlerden aşındırmalar yapılır. 3D dijital tarayıcılarla hastadan dişlerinin ölçüsü alınır. Üretilecek dişin bilgisayarda dijital modeli oluşturulur ve 3 akslı zirkonya kazıma cihazlarında kaplamalar üretilir. Hastanın fotoğraflarına göre son makyajları yaparak fırınlanır ve işlem son cilayla tamamlanarak doğal bir görüntü sağlanır.
Zirkonya kaplama bakımının normal dişlerden bir farkı yoktur. Günde 2 kez fırçalanmalı, her dişin arası diş ipiyle düzenli olarak temizlenmelidir. Her hasta gibi zirkonya kaplamaya sahip hastalar da 6 ayda 1 rutin diş kontrollerini ihmal etmemelidir.
Zirkonyum kaplamaya göre daha eski bir yöntem olan metal destekli porselenlerde kaplamaların iç yüzeyi gri renkli metallerle kaplıdır. Metallerin üzerine diş renginde porselenler yığılarak bu kaplamalar elde edilir. Fakat porselenin transparan yapısı gereği altındaki gri renkli metalin silüeti zamanla belli olmaya ve kaplamalar doğal dişlere göre daha mat görünme meydana gelir. Zirkonya dişlerse tek parça yapıdadır ve tamamı dişle aynı renktedir. Ayrıca doğal dişlerdeki gibi uçlarına şeffaflık efekti verilerek kişinin kendi diş yapısına uygun bir estetik görüntü sağlanmış olur.
Gelişen teknoloji sayesinde, dişlerin ölçüsünü dijital olarak alıp anında laboratuvara iletilir ve tasarımlar dakikalar içinde dijital ortamda yapılır. Bu sayede ölçünün alçıya dönüştürülmesi ve kurye süresi gibi zaman kayıplarından kazanç sağlanır. Öncelerde 4-5 günü bulan bu süreler artık sabah alınan ölçünün akşam üzeri teslimine kadar kısalmıştır.
Restorasyon yapılacak tüm dişler, işlem öncesinde dijital anestezi ile uyuşturulur ve uyuşma hissi geçmeden hastaya geçici restorasyonları teslim edilerek yeni dişleri gelene kadar geçici kaplamalarla hayat standardını koruması sağlanır.
Kaplama sonrası günlük ağız hijyeni kurallarına uyulup, 6 ayda 1 diş hekimi kontrolüne gittikten sonra ekstra bir işleme ya da önleme gerek yoktur. Zirkonya diş kaplamalar kendi dişlerimiz gibi basınca dayanıklı olup kesme/çiğneme vb. günlük ihtiyaçlar yapılabilir.
Eski tip metal destekli diş kaplamalarında alerji sık rastlanan bir durum idi. Zirkonyum alerjisi ise metal destekli kaplamaya oranla hastadan hastaya değişmekle birlikte oldukça nadir görünür. Bu nedenle zirkonyalar alerjik bireyler için öncelikli bir seçenektir.
Zirkonya kaplamaların rengi zamanla renklenmelere sebep olmaz. Günlük ağız hijyeni kurallarına uyulup, 6 ayda 1 düzenli diş hekimi kontrolüne gittikten sonra ekstra uzun yıllar ağızda kalır.
Hastanın çiğneme hareketlerini, iki çenenin birbirine göre ilişkilerini doğru saptayarak yapılan tasarımların sonucunda rutin kullanımda bir kırılma beklenmez. Zirkonyanın kırılma direnci dişlerden daha yüksektir fakat şiddetli bir travma, kaza sonucu alınacak güçlü bir darbe dişin kırılmasına sebep olabilir.
Zirkonya kaplamaların yapıştırılmasında kullanılan “siman” dediğimiz yapıştırıcıların kimyasal özellikleri hem dişe hem zirkonyalara tutunması için ideal özelliklere sahiptir. Dişlerin aşındırılması sırasında da tutuculuğu artırmaya yönelik prensiplerden yararlanılır ve kaplamaların dişlerden çıkması nadir karşılaşılan bir durumdur.
Dişetleri iltihaplıyken kaplama yapmak doğru bir işlem değildir. Olası bir diş eti iltihap varlığında önce diş etleri tedavi edilerek sağlıklı bir görünüm kazandırılması hedeflenir. Sonrasında ise diş etlerine zarar vermeyen, uyumlu bir zirkonya kaplama planlanmalı ve uygulanmalıdır.
Beyaz renkli sert bir metal olan Zirkonyum elementi, diş hekimliğinde “zirkonya (zirkonyumdioksit)” şeklinde kullanılır. Kırılma direnci çok yüksek, biyouyumlu bir materyaldir. Nikel-titanyum gibi metal elementlerine alerjisi olan hastalar için de uygun bir seçimdir.
Diş eti estetiği, diş etlerinin hasta bazında gülme hattı ve dişlerin boyutları ele alınarak simetrik olarak şekillendirildiği işlemleri kapsayan pembe diş estetiği olarak da bilinen diş tedavisi uygulamasıdır.
Diş eti estetiği, diş etlerinin hasta bazında gülme hattı ve dişlerin boyutları ele alınarak simetrik olarak şekillendirildiği işlemleri kapsayan pembe diş estetiği olarak da bilinen diş tedavisi uygulamasıdır.
Pembe estetik iyileşme süreci hastadan hastaya değişiklik göstermekle birlikte, 10-14 günde tamamlanması planlanır.
Pembe estetik, lokal anestezi altında genellikle lazer ile gingivektomi (diş eti kesimi) veya gingivoplasti (diş eti şekillendirmesi) yapılarak diş boyları uzatılabilir, böylece gummy smile (diş eti görünürlüğü) azaltılabilir veya diş etlerinde seviyeleme yapılarak asimetriler giderilebilir. Diş etleri çok kızarık ve şiş ise öncesinde subgingival küretaj uygulamaları ile uyuşturularak uygulanır. Gülüş estetiği, yaş sınırlaması olmaksızın diş eti ve diş yapısı bu tedaviye uygun olan her hastaya yapılabilir.
Her dişin diş eti seviyesinin olması gereken standart bir yeri ve şekli vardır. Bu standart bozulduğunda ağız estetiği bozulabilir. Gülerken ya da konuşurken fazlaca gözüken diş etleri (gummy smile) tüm görünümü kötü etkileyebilir. Bu sorunlar lazerler ile genellikle tek seansta, kanamasız ve dikişsiz olarak çözülmektedir.
Diş eti hastalıkları; dişi çevreleyen ve periodonsiyum adı verilen dokuları etkileyen hastalıklardır. Diş eti hastalığı önce diş etinde başlar, bu durumda gingivitis olarak adlandırılır. Tedavisi yapılmadığı takdirde ağız içinde bulunan kemikte yıkıma sebep olur ve periodontitis olarak adlandırlır. Gingivitis, diş eti tedavisi ile kısa sürede iyileşirken, periodontitis hastalarında kaybedilen dokular her zaman geri kazanılamayabilir. Bu hastalıkların önlenmesi; günlük olarak yapılan doğru ve etkin diş bakımı ile düzenli diş eti kontrolleri ile mümkündür.
Porselen diş kaplaması dişlerin tüm yüzeyleri kesilmeden sadece ön yüzlerinin 0.3-0.7 mm inceltilerek yapılan ve sağlam diş dokusunun minumum kaybedildiği yöntemdir. İnceltilen bu alana porselen diş laminalarının yapıştırılma işlemidir.
Porselen lamina diş tedavisi hemen hemen herkese uygulanabilir.
• 0,3-0,7 mm lik minimal bir aşındırma ile istenilen görünüş sağlanır. İşlem süresi ortalama 7-10 gün sürer.
• Sağlam, renkleri bozulmayan ve dayanıklı malzemelerden üretilirler.
• Dişlerinizin doğal yapısı bozulmadan istediğiniz estetik özelliklere (renk, şekil v.b) sahip olması porselen lamina ile yapılabilmektedir. Diş üzerinde ya hiçbir değişiklik yapılmaz ya da minimal bir düzeltme uygulanır. Diş üzerinden kaldırılan miktar 0,3-0,7 mm ile sınırlıdır.
• Görünümünden memnun olmadığınız dişlerinizin bir kopyası elde edilerek üzerinde bir tasarım yapılır. Yani dişlere müdahalede bulunmadan önce, dişlerde oluşturulacak değişiklik tedavinin başında demo olarak gösterilebilir. Bu demoya mock-up denilir.
• Porselen yüzeyleri pürüzsüzdür bu nedenle sigara ve benzeri sebeplerden kaynaklanan lekelenmeleri minimuma indirir.
• Kahve, çay, sigara gibi dış etkenlerle renk değiştirmez.
• Aşınmaya karşı direnci yüksektir.
Aşağıdaki durumlarda porselenen lamina tedavisi uygulanmamaktadır.
Eğer diş etlerinizde bir tedavi veya diş estetiği açısından bir müdahale gerekmiyor ise 1 hafta içerisinde 2-3 seansta tedavinin tamamlanması öngörülür.
İlk seans dişleriniz aşındırılmadan ölçüsü alınır ve çıkan modelde bir çalışma yapılır. Daha sonra dişler aşındırılır ve hassas bir ölçü materyali ile ölçü tekrarlanır. Bir sonraki randevunuzda ise laminalar dişlerinize uygulanır.
Günümüz yapıştırma teknolojilerinin yapışma değerleri çok yüksektir. Eğer hekim uygulamada teknik hassasiyete uygun hareket ederse laminalarınızı kendi dişiniz gibi kullanabilirsiniz.
Laminalar iyi ve doğru bir ağız bakımıyla yıllarca sorunsuz olarak kullanılabilirler. Bunu da sebebi diğer yapıştırma sistemlerden daha üstün özelliklere sahip porselenden imal edilmiş olmalarıdır. Lekelenme ve aşınmaya karşı dirençlidirler. Ömürlerini uzatmak için ağız bakımına dikkat etmek gerekir.
Laminalar iyi ve doğru bir ağız bakımıyla yıllarca sorunsuz olarak kullanılabilirler. Bunu da sebebi diğer yapıştırma sistemlerden daha üstün özelliklere sahip porselenden imal edilmiş olmalarıdır. Lekelenme ve aşınmaya karşı dirençlidirler. Ömürlerini uzatmak için ağız bakımına dikkat etmek gerek